Yabani kuşları izlemek çok eğlenceli.
- Watching wild birds is great fun.
O, ormanda yürüdüğünü, yabani çiçekler aradığını söyledi.
- She said she was walking through the woods, looking for wild flowers.
Güneş vahşi bir renk aleviyle batıyor.
- The sun goes down in a wild blaze of color.
Vahşi Jaguarlar hakkında rüya gördü.
- She dreamt about wild jaguars.
Tom bir yaban hayatı sığınma evi yaratmak için mülkünü bağışladı.
- Tom donated his estate to create a wildlife sanctuary.
Örgüt, yaban hayatı korumasında başlıca rol oynar.
- The organization plays a principal role in wildlife conservation.
Kalbi çılgınca çarpıyordu.
- His heart was beating wildly.
Tüketici fiyat endeksi çılgınca dalgalanıyor.
- The consumer price index has been fluctuating wildly.
Parti oldukça tenhaydı.
- The party was pretty wild.