not bound by party; exercising a free choice in voting with either or any party

listen to the pronunciation of not bound by party; exercising a free choice in voting with either or any party
الإنجليزية - التركية

تعريف not bound by party; exercising a free choice in voting with either or any party في الإنجليزية التركية القاموس.

independent
{s} bağımsız

O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi. - At that time, Mexico was not yet independent of Spain.

Anlaşma Texas'ı bağımsız hale getirdi. - The treaty made Texas independent.

independent
{s} özgür

Ben daha özgür olmak istiyorum. - I want to be more independent.

Apartmanında tek başına olduğunda, bağımsız hissedersin. Odanda tek başına olduğunda, özgür hissedersin. Yatağında tek başına olduğunda, yalnız hissedersin. - When you're alone in your apartment, you feel independent. When you're alone in your room, you feel free. When you're alone in your bed, you feel lonely.

independent
{s} hür
independent
{s} serbest
independent
bağımsız olmak

Gençler ailelerinden bağımsız olmak istiyorlar. - Teenagers want to be independent of their parents.

O daha bağımsız olmak istiyor. - She wants to be more independent.

independent
independentlybağımsız olarak
independent
birbirini etkilemeden
independent
{s} maddi yönden bağımsız
independent
{s} başına buyruk

Tom çok başına buyruktu. - Tom was very independent.

Oğlum her zaman çok başına buyruktu. - My son has always been very independent.

independent
{s} (ekonomik açıdan) bağımsız, kendi geliri ile geçinebilen
independent
{s} kendi geçimini sağlayan
independent
(Askeri) MÜSTAKİL GEMİ: Donanma kontrolu altında tek başına ve bir harp gemisinin refakati olmaksızın seyreden bir ticaret gemisi
independent
bağımsız kimse
independent
kendi geliri ile geçinebilen
الإنجليزية - الإنجليزية
independent
not bound by party; exercising a free choice in voting with either or any party

    الواصلة

    not bound by party; ex·er·cis·ing a free choice in vot·ing with ei·ther or a·ny par·ty

    النطق

المفضلات