not bother, leave be; not to mention, not to speak of

listen to the pronunciation of not bother, leave be; not to mention, not to speak of
الإنجليزية - التركية

تعريف not bother, leave be; not to mention, not to speak of في الإنجليزية التركية القاموس.

let alone
kendi haline bırakmak
let alone
bırak

Bırak bir doları bir sentim bile yok - I don't have a cent, let alone a dollar.

Bırak ders çalışmayı, düşünmek için bile bitik durumdaydım. - I was too exhausted to think, let alone study.

let alone
karışma
let alone
(Kristalografi) 'na ek olarak
let alone
şöyle dursun

Koşmak şöyle dursun, neredeyse yürüyemiyor. - She can hardly walk, let alone run.

Yazmak şöyle dursun, okuyamaz bile. - He can't even read, let alone write.

let alone
şöyle dursun: He can't support himself, let alone two relatives. İki akraba şöyle dursun, kendisini bile geçindiremiyor
let alone
(Fiili Deyim ) kendi haline bırakmak , ilişmemek
الإنجليزية - الإنجليزية
let alone
not bother, leave be; not to mention, not to speak of
المفضلات