Suçun iğrençliğinden habersizdi.
- He was unaware of the enormity of the offense.
Mary kendi güzelliğinden habersizdi.
- Mary was unaware of her own beauty.
O, tehlikenin farkında değildi.
- He was unaware of the danger.
O, durumun farkında değildi.
- He was unaware of the situation.