not auspicious; boding ill

listen to the pronunciation of not auspicious; boding ill
الإنجليزية - التركية

تعريف not auspicious; boding ill في الإنجليزية التركية القاموس.

unfortunate
talihsiz

Dün yağmur yağması talihsizdi. - It was unfortunate that it rained yesterday.

Pasaportunu kaybetmesi talihsizlikti. - It was unfortunate that he lost his passport.

unfortunate
{s} şanssız

Ben bunu şanssız buluyorum. - I do find that unfortunate.

Şu şanssız insanlara acıdı. - She sympathized with those unfortunate people.

unfortunate
{i} şanssız kimse
unfortunate
nasipsiz
unfortunate
bahtsız kimse
unfortunate
bahtsız
inauspicious
{s} şanssız
inauspicious
inauspiciouslyuğursuzlukla
inauspicious
{s} tâlihsiz
inauspicious
inauspiciousnessuğursuzluk
inauspicious
{s} meymenetsiz
inauspicious
{s} meşum
inauspicious
{s} uğursuz
unfortunate
{s} aksi

Hayır, ne yazık ki; aksine. - No, unfortunately; on the contrary.

unfortunate
{s} mutsuz
unfortunate
(sıfat) şanssız, mutsuz, tâlihsiz, bahtsız, başarısız, aksi
الإنجليزية - الإنجليزية
unfortunate
inauspicious
not auspicious; boding ill
المفضلات