Bu hiç de Tom'un beklediği bir şey değil.
- This is not at all what Tom expected.
Sizi rahatsız ediyor muyum? Hayır, hiç de değil
- Do I annoy you? No, not at all.
''Bana hala kızgın mısın?'' ''Hayır hiç de değil.''
- Are you still mad at me? No, not at all.
Bana seni aramamı istemediğini mi söylüyorsun? Hayır, hiç değil. Lütfen beni herhangi bir zaman arayın.
- Are you saying you don't want me to call? No, not at all. Please call me anytime.
Yorgun musun? Hayır, hiç değil.
- Are you tired? No, not at all.
Heyecanlanmak kızmakla hiçte aynı değildir.
- Getting excited is not at all the same as getting angry.
O hiç centilmen değil.
- He is not at all a gentleman.
Asla hatalı değilsin.
- You are not at all wrong.
He quickly found that the new version of Windows is not all it's cracked up to be.
He's not at all friendly towards his ex-wife.
... BERNI SEEFELD: And that's not all. ...
... And most of the things, most-- not all of the things-- but ...