الإنجليزية - التركية
تعريف not able to be resisted في الإنجليزية التركية القاموس.
- irresistible
- karşı konulmaz
O büyüleyici ve karşı konulmaz.
-He's charming and irresistible.
Tom'u karşı konulmaz buluyorum.
-I find Tom irresistible.
- irresistible
- {s} karşı konulamaz
Onu karşı konulamaz buluyorum.
-I find him irresistible.
Onları karşı konulamaz buluyorum.
-I find them irresistible.
- irresistible
- (Tıp) irrezistibl
- irresistible
- can dayanmamak
- irresistible
- dayanılmaz
Mary hakkında onu dayanılmaz yapan bir şey var.
-There's something about Mary that makes her irresistible.
Tom Mary'yi dayanılmaz buldu.
-Tom found Mary irresistible.
- irresistible
- çok kuvvetli
- irresistible
- çok güçlü
- irresistible
- {s} karşı konulmaz, dayanılmaz, çok çekici
- not to be
- olmamak
Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu.
-To be or not to be, that is the question.
Sanırım kaba olmamak en iyisi.
-I think it is best not to be impolite.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف not able to be resisted في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- irresistible
not able to be resisted
الواصلة
not a·ble to be resistedالتركية النطق
nät eybıl tı bi rizîstıdالنطق
/ˈnät ˈābəl tə bē rēˈzəstəd/ /ˈnɑːt ˈeɪbəl tə biː riːˈzɪstəd/
Resimler
السابق
المفضلات