تعريف not able to be resisted في الإنجليزية التركية القاموس.
- irresistible
- karşı konulmaz
İnternet karşı konulmaz bir tsunamidir.
-The Internet is an irresistible tsunami.
O büyüleyici ve karşı konulmaz.
-He's charming and irresistible.
- irresistible
- {s} karşı konulamaz
Onları karşı konulamaz buluyorum.
-I find them irresistible.
Onu karşı konulamaz buluyorum.
-I find him irresistible.
- irresistible
- (Tıp) irrezistibl
- irresistible
- can dayanmamak
- irresistible
- dayanılmaz
Tom büyüleyici ve dayanılmaz.
-Tom is charming and irresistible.
Tom Mary'yi dayanılmaz buldu.
-Tom found Mary irresistible.
- irresistible
- çok kuvvetli
- irresistible
- çok güçlü
- irresistible
- {s} karşı konulmaz, dayanılmaz, çok çekici
- not to be
- olmamak
Yeni bir bloğa başladım. Başlangıçta çok sayıda blog yapan ve sonra blog yapmaktan vazgeçen insanlardan biri olmamak için elimden geleni yapacağım.
-I started a new blog. I'll do my best not to be one of those people who blogs a lot right at the start and then quits blogging.
Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu.
-To be or not to be, that is the question.
المصطلحات ذات الصلة
تعريف not able to be resisted في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- irresistible