Geç kalmasın diye ona hatırlatmak için aradık.
- We called to remind him lest he come late.
Her şey için çok teşekkür ederim. O unutmasın diye onu yazdı.
- Thank you very much for everything. He wrote it down lest he should forget it.
Belki yağmur yağar diye şemsiyemi aldım.
- I took my umbrella lest it rain.
I am always doing that which I can not do, in order that I may learn how to do it.