northern, lying in or towards the north

listen to the pronunciation of northern, lying in or towards the north
الإنجليزية - التركية

تعريف northern, lying in or towards the north في الإنجليزية التركية القاموس.

arctic
(Meteoroloji) arktik iklim

Onun için, Arhangelsk'in arktik iklimi yeryüzündeki cehennemdi, ama o bölgede büyüyen diğeri için Arhangelsk yeryüzündeki cennetti. - For him, the arctic climate of Arkhangelsk was hell on earth, but for her, who had grown up in this region, Arkhangelsk was heaven on earth.

arctic
Kuzey Kutbuyla ilgili
arctic
Kuzey Kutbu

Sonunda Kuzey Kutbu'na ulaştı. - She has finally reached the Arctic.

Kuzey Kutbu'nda buzulkuşları yoktur. - There are no white-winged Diuca finches in the Arctic.

arctic
kutupsal
arctic
{s} çok soğuk, buz gibi
arctic
Kuzey Kutbuyla ilgili veya o bölgede bulunan
arctic
kuzey kutup bölgesi

Kuzey kutup bölgesindeki sıcaklıklar uzak güneydeki sıcaklıklardan 2 ila 3 kat daha hızlı artıyor. - Temperatures in the Arctic are rising 2 to 3 times faster than temperatures farther south.

Kuzey yarımkürede, kuzey kutup bölgesindeki hava sıcaklıkları düşük enlemlere göre iki kat daha hızlı ısınıyor. - In the Northern Hemisphere, Arctic air temperatures are warming twice as fast as lower latitudes.

arctic
Arctic Current Kuzey Buz Denizinden gelen akıntı
arctic
Arctic Ocean Kuzey Buz Denizi
arctic
arctic fox kutup tilkisi
arctic
arktik,kutupsal
arctic
Arctic Circle Kuzey Kutup dairesi
arctic
Arctic Zone Kuzey Kutbu ile Kuzey
arctic
çok soğuk
الإنجليزية - الإنجليزية
{a} arctic
northern, lying in or towards the north
المفضلات