Hiç birimiz mükemmel değiliz.
- None of us are perfect.
Tom'un sınıf arkadaşlarından hiç birisi, onun babasının kim olduğunu bilmiyordu.
- None of Tom's classmates knew who his father was.
Bilgisayarların hiçbiri yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez.
- None of the computers can continue to run with a burnt card.
Oyunların hiçbiri heyecan verici değil.
- None of the games were exciting.
Bilgisayarların hiçbiri yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez.
- None of the computers can continue to run with a burnt card.
Onlardan hiçbirinin kaza geçirmediğini umuyorum.
- I hope that none of them got into an accident.
Onun sizinle bir ilgisi yok.
- It's none of your business.
Yarım somun ekmek hiç yoktan iyidir.
- Half a loaf is better than none.
Hiç kimse onu Tom'un yapabildiği kadar iyi yapamaz.
- None can do it as good as Tom can.
Herkes için bir arkadaş hiç kimse için bir arkadaştır.
- A friend to all is a friend to none.
Onlardan hiçbiri sürücü değil.
- None of them are drivers.
Onların hiçbiri mutlu değil.
- None of them are happy.
Hiçbiriniz benim partime davet edilmeyecek.
- None of you are invited to my party.
Onların hiçbirinin karısı yok.
- None of them have wives.
Tom'un sınıf arkadaşlarından hiç birisi, onun babasının kim olduğunu bilmiyordu.
- None of Tom's classmates knew who his father was.
Herhangi biri mi yoksa hiç biri mi?
- Any of them or none of them?
the foles toke their lampes, but toke none oyle with them.
I felt none the worse for my recent illness.
And up into his contour-hous gooth he / To rekene with hymself, wel may be, / Of thilke yeer how that it with hym stood, / And how that he despended hadde his good, / And if that he encresses were or noon.
Alas, none of these people were writing the reviews.
Now don't you worry none.
... and keeping a list of 700 of them so none of them are the ...
... thought my body was none of my business. ...