Tom, beni sakın bir daha arama.
- Tom, ruf mich bloß nicht noch einmal an.
Bir daha onunla buluşmamaya karar verdi.
- Er war entschlossen, sie nicht noch einmal zu treffen.
Japoncam için faydalı olacak güzel bir yazı hazırlamaya çalıştım, ama öğretmenim yazıda epey yanlışlar olduğunu ve yeni baştan yazmam gerektiğini söyledi.
- I have attempted to create a good essay which utilizes my Japanese, but my professor said that much of it was incorrect and that I have to do it all over again.
Bu yeni baştan oluyor.
- It's happening all over again.
Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
- Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.
Fiyat düşük ama ayrıca kalite çok iyi değil.
- The price is low, but then again, the quality isn't very good.
Elimden geleni yaptım, yine de başarısız oldum.
- I tried my best, only to fail again.
Hanako yine şemsiyesini unuttu.
- Hanako has forgotten her umbrella again.
Menüyü tekrar alabilir miyim lütfen?
- Can I have the menu again, please?
Aynı hatayı tekrar yapma.
- Don't make the same mistake again.
Görünüşe göre Mary gene sarhoş.
- It looks like Mary is drunk again.
Genellikle insanlar tüketim vergisine karşıdırlar.
- In general, people were against the consumption tax.
Baharın gelmesiyle birlikte her şey yavaş yavaş yeniden hayata dönüyor.
- With the coming of spring, everything is gradually coming to life again.
İki gün içinde beni yeniden ara.
- Call me again in two days.
Ondan sonra bir daha onunla karşılaşmadım.
- I didn't meet him again after that.
Lütfen onu bir daha yap.
- Please do that again.
O tek kelime Fransızca söyleyemez ama üstelik bir yerli gibi İngilizce konuşur.
- He can't say one word of French, but then again he speaks English like a native.