Kesin olarak konuşursam, sağlıklı düşünmek için en az altı saate ihtiyacım var. Ayrıca mutlu olmak için yedi saate ihtiyacım var.
- Precisely speaking, I need six hours to at least think straight. Additionally, I need seven hours to be happy.
Ölüm hiçbir şeydir. Onun yerine yaşayarak başla - sadece daha zor değil fakat aynı zamanda daha uzundur.
- Dying's nothing. Start instead by living - not only is it harder, but it's longer as well.
O aynı zamanda gölün en derin kısmı.
- That's the deepest part of the lake as well.
Keşke hala eskiden olduğu gibi yüzebilsem.
- I wish I could still swim as well as I used to.
Burnum gerçekten büyük ve ayrıca çarpık.
- My nose is really big, and it's crooked as well.
Doğal maden suyu kalsiyum, magnezyum, sodyum, potasyum ve ayrıca nitrat içerir.
- Natural mineral water contains calcium, magnesium, sodium, potassium as well as nitrate.
Ne var ki aksi de her zaman doğrudur.
- And yet, the contrary is always true as well.
Kimse bunu benim yapabildiğim kadar iyi yapamaz, Tom bile.
- Nobody can do that as well as I can, not even Tom.
Kimse bunu benim kadar iyi yapamaz, Tom bile
- Nobody can do that as well as me, not even Tom.