Onlardan hiçbirinin kaza geçirmediğini umuyorum.
- I hope that none of them got into an accident.
Bilgisayarların hiçbiri yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez.
- None of the computers can continue to run with a burnt card.
Bilgisayarların hiçbiri yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez.
- None of the computers can continue to run with a burnt card.
Herhangi bir ev, hiç olmamasından daha iyidir.
- Any house is better than none.
Sizinle bir ilgisi yok.
- That's none of your business.
Onun sizinle bir ilgisi yok.
- It's none of your business.
Hiç kimse onu Tom'un yapabildiği kadar iyi yapamaz.
- None can do it as good as Tom can.
Herkes için bir arkadaş hiç kimse için bir arkadaştır.
- A friend to all is a friend to none.
Onlar yolcu hanına girdi ve üçü masaya yerleşti fakat onlardan hiçbirinin iştahı yoktu.
- They entered the inn and the three settled down at the table, but none of them had an appetite.
Onların hiçbirinin karısı yok.
- None of them have wives.
Hiç birimiz mükemmel değiliz.
- None of us are perfect.
Tom'un sınıf arkadaşlarından hiç birisi, onun babasının kim olduğunu bilmiyordu.
- None of Tom's classmates knew who his father was.
... after the attack, it was an act of terror. It was not a spontaneous demonstration, is ...
... Anyways, so I thought, OK, it's not really ...