O, sayısız makbuz ve banka kayıtlarıyla ilgili yaptığı hesaplamalara dayandırarak, bilgisayarında tam bir mali kayıt yaptı.
- He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records.
Stokta yüzlerce kayıtlarımız var.
- We have hundreds of records in stock.
Bir önceki toplantının tutanakları kabul edildi.
- Minutes of the previous meeting were accepted.
Dosya bakanlığa gönderildi.
- The record was sent to the ministry.
On dakikalık bir başka yürüyüş bizi kıyıya getirdi.
- Another ten minutes' walk brought us to the shore.
Otobüs on beş dakika içinde istasyona gelecek.
- The bus will arrive at the station in fifteen minutes.