Henüz sabahın beşiydi ama yine de aydınlıktı.
- It's just five in the morning, but nevertheless it is light out.
Yine de ben son derece gurur duyuyorum.
- Nevertheless, I'm extremely proud.
Brezilya'yı seviyorum ama yine de Ukrayna'ya gidiyorum.
- I like Brazil, but nevertheless I'm going to the Ukraine.
Henüz sabahın beşiydi ama yine de aydınlıktı.
- It's just five in the morning, but nevertheless it is light out.
Bununla birlikte konu tartışmaya değer.
- Nevertheless, the topic is worth discussing.
Bununla birlikte deneyin başarılı olduğunu düşünüyorum.
- Nevertheless I think the experiment was successful.
Bütün bunlara rağmen, ben son derece gurur duyuyorum.
- Nevertheless, I'm immensely proud.
Ben çok yorgundum ama buna rağmen uyuyamadım.
- I was very tired, but I was nevertheless unable to sleep.
Biz oldukça önemsizdik ama buna rağmen müthiştik.
- We're quite insignificant, but awesome nevertheless.
Fakir olmasına rağmen, o yine de mutluydu.
- Though he was poor, he was nonetheless happy.
Sen buna inanmayabilirsin, ama yine de doğru.
- You may not believe it, but it is nonetheless true.
Her şeye rağmen, o, çocukları seviyordu ve işinden memnundu.
- Nonetheless, she loved the children and was content with the work.