Tom'un çok kibar olduğunu hatırlamıyorum.
- I don't remember Tom being so nice.
Çok kibarsın diye Willie yanıtladı.
- That's very nice of you, Willie answered.
Dorenda gerçekten iyi bir kızdır, o kurabiyelerini benimle paylaşıyor.
- Dorenda really is a nice girl. She shares her cookies with me.
Havanın o kadar iyi olması tesadüftür.
- It is lucky that the weather should be so nice.
Leyla çok hoş tatlı bir kadındı.
- Layla was a very nice sweet woman.
Kavun, tatlı kokuyor ve tadı çok güzel.
- The melon smells sweet and tastes very nice.
Tom çok sevimli bir adam gibi görünüyor.
- Tom seems like a very nice man.
Bob sevimli bir kişidir.
- Bob is a nice person.
Leyla güzel bir şekilde giyindi.
- Layla dressed nicely.
O çok güzel bir şekilde sorulan bir soru değil.
- That's not a very nicely asked question.
Havanın güzel olacağını umuyorum.
- I hope it will be nice.
Ne güzel bir sürpriz!
- What a nice surprise!
Tom gerçekten şirin bir adamdı.
- Tom was a really nice guy.
Tom gerçekten çok şirin.
- Tom is really very nice.
O çok kibardır. Başkalarının hakkında asla kötü konuşmaz.
- He is very nice. He never speaks ill of others.
Kel olmakla ilgili güzel şeylerden biri, asla kötü bir saçlı bir gününün olmamasıdır.
- One of the nice things about being bald is that you never have a bad hair day.
Bana karşı çok naziktin, ve ben gerçekten hoş bir yolculuk yaptım. Çok teşekkür ederim.
- You were so nice to me, and I had a really pleasant trip. Thanks so much.
Bana böylesine güzel bir hediye gönderdiğiniz için çok naziksiniz.
- It is very kind of you to send me such a nice present.
Beni yolcu etmeye gelmeniz bir inceliktir.
- It's nice of you to see me off.
Romada hoş bir zaman geçiriyoruz.
- We are having a nice time in Rome.
Bunlar iki hoş resimdir.
- These are two nice pictures.
I think our teacher as nice as pie. She is very kind and patient.
Babamın arabası çok güzeldir.
- My father's car is very nice.
Singapore bu resimde çok güzel görünüyor.
- Singapore looks very nice in this picture.
Tom! Seni tekrar görmek ne güzel!
- Tom! How nice to see you again!
Yine Hawaii'de olmak ne güzel!
- How nice to be in Hawaii again!
Ne iyi ettin de geldin.
- How nice of you to come.
People who like one another often go along with one another's ideas to keep everyone happy. In Minnesota, people often call this Minnesota nice. The intent is not to hurt anyone's feelings.
Their new anchor, or family member, as they call him, isn't resonating with the viewers, who aren't sure he's Minnesota nice, as Sarah Lemanczyk reports.
What is a nice person like you doing in a place like this?.
The soup is nice and hot.
A third-term senator holds a nice level of seniority.
Nice! I couldn't have done better.
Fermat believed he had a nice proof of his theorem.
It has been a damned nice thing - the nearest run thing you ever saw in your life -- The Duke of Wellington shortly after the Battle of Waterloo, 1815.
Why it should have attained such longevity is a nice question.
What a nice dress!.
He dresses real nice.
The pie came out of the oven nice and hot.
Nice guys are historically the grail of dating. ... As both Nora and I reminisced and compared how we were treated by the manwhore and by the nice guy, the manwhore always won out.
I came in this morning expecting him to be furious with me and he was nice as pie.