Bir dahaki sefere saat onda, 1 Haziran'da, gelecek sene buluşacağız.
- We'll meet next time at ten o'clock, June the first, next year.
Bir dahaki sefere beni görmeye geldiğinde, sana kitabı göstereceğim
- Next time you come to see me, I will show you the book.
Tom bana Boston'a bir sonraki gidişinde Mary'yi ziyaret etmeyi planladığını söyledi.
- Tom told me he planned to visit Mary the next time he went to Boston.
Onun bir sonraki gelişinde evde olacağım.
- I'll be at home the next time she comes.
Gelecek sefer daha iyi bir iş çıkar.
- Do a better job next time.
Gelecek sefer önceden telefon edin.
- Next time phone ahead.
Bir dahaki sefere bunun bedelini ödersin!
- Next time you'll pay for it!
Bir dahaki sefere seni hayal kırıklığına uğratmamaya çalışacağım.
- I'll try not to disappoint you next time.
We'll be home in next to no time.
... the next time a snitch or a policeman looks at your computer, they can tell that you've ...
... you land a call next time I met him ...