Yemekten sonraki konuşmalarında, onlar politikadan bahsettiler.
- In their discourse after dinner, they talked about politics.
Ben sadece öğleden sonraki toplantıya katılamayacağımı sana bildirmek istiyorum.
- I just want to let you know that I can't attend this afternoon's meeting.
Köpek sahibinin arkasından gitti.
- The dog tagged along after his master.
Bir grup çocuk tavşanın arkasından koştu.
- A bunch of children ran after the rabbit.
O, kötü bir soğuk algınlığı yüzünden yatakta olan kızkardeşine baktı.
- She looked after her sister, who was in bed with a bad cold.
O açlık ve yorgunluk yüzünden bayıldı, ancak bir süre sonra kendine geldi.
- He fainted with hunger and fatigue, but came to after a while.
Tom gece yarısı sonrasına kadar eve gitmedi.
- Tom didn't get home until after midnight.
Kısa bir mücadele sonrası, onlar kazandı.
- After a brief fight, they won.
O cumartesi öğleden sonraları ne yapıyor?
- What does he do on Saturday afternoons?
Çarşamba öğleden sonraları dersimiz yok.
- We don't have class on Wednesday afternoons.
Biz okuldan sonra her zaman birçok şey hakkında konuştuk.
- We always talked about a lot of things after school.
Öğle yemeğinden sonra bunun hakkında konuşabilir miyiz?
- Can we talk about this after lunch?
Onun görevi çocuklara bakmaktı.
- Her duty was to look after the children.
Bu öğleden sonra seni tekrar göreceğim.
- I'll see you again this afternoon.
Fırtınadan sonra gelen sakinlik.
- The calm that comes after the storm.