neredeyse hiç

listen to the pronunciation of neredeyse hiç
التركية - الإنجليزية
hardly

He hardly studies chemistry. - O, neredeyse hiç kimya çalışmaz.

Unfortunately I hardly speak any German. - Ne yazık ki neredeyse hiç Almanca konuşamıyorum.

scarcely

There was scarcely any money left. - Neredeyse hiç para kalmamıştı.

I could scarcely breathe. - Neredeyse hiç nefes alamadım.

only just
next to nothing
hardly any

There's hardly any coffee left in the pot. - Demlikte neredeyse hiç kahve yok.

I have hardly any money left. - Neredeyse hiç param kalmadı.

neredeyse hiç
المفضلات