Çok fazla vaktinizi almaktan korkuyorum.
- Ich fürchte, Ihre Zeit zu sehr in Anspruch zu nehmen.
Yeni bir yere alışmak her zaman zaman almaktadır.
- It always takes time to get used to a new place.
Bankada paçayı yırtmak ve A52 yi almak zorundasın.
- You'll have to get off at the bank and take the A52.
Adam beni istasyona götürmek için zahmet etti.
- The man went out of his way to take me to the station.
Bu kitapları kütüphaneye geri götürmek zorundayım.
- I have to take these books back to the library.
what's your take? / what's your opinion? / what do you think? - Senin düşüncen/fikrin nedir?.
Lütfen ilk mesajıma bir göz atın ve bu konudaki düşüncelerinizi bana bildirin.
- Please, take a look at my first post and let me know what you think about it.
Hayatı son sürat yaşamam için bu faydasız düşünceleri bırakmam gerek.
- I need to drop these useless perceptions to take full throttle over my life.
Havaalanı otobüsünün havaalanına götürmesi ne kadar sürer?
- How long does the airport bus take to the airport?
Yarın kitapları kütüphaneye götüreceğim.
- Tomorrow, I'll take the books to the library.
Tom, kazanmak için ne gerekiyorsa yapacaktır.
- Tom is going to do whatever it takes to win.
Önemli olan oyunda kazanmak değil, oyunun içinde yer almak.
- The important thing is not to win the game, but to take part in it.
Yürüyüş yapmak için bir süre dışarı çıkalım.
- Let's get out for a while to take a walk.
New York'a geri dönmek için kırmızı-göz uçuşu yapmaktan başka seçeneğim yok.
- I have no choice but to take the red-eye back to New York.
Ben senin ateşini ölçmek istiyorum.
- I want to take your temperature.
Bir kimyasal reaksiyon bir veya daha fazla adımda gerçekleşir.
- A chemical reaction takes place in one or more steps.
Take a taxi to the hotel.
- Nehmen Sie ein Taxi zum Hotel.
The functions sine and cosine take values between -1 and 1 (-1 and 1 included).
- Die Funktionen Sinus und Cosinus nehmen Werte zwischen -1 und 1 an (-1 und 1 eingeschlossen).