They advanced to the river.
- Nehire doğru ilerlediler.
He goes swimming in the river every day.
- O, her gün nehirde yüzmeye gider.
The river flooded the entire region.
- Nehir tüm bölgeyi sular altında bıraktı.
The river overflowed its banks and flooded the fields around it.
- Nehir kendi kıyılarını aştı ve çevresindeki alanları sel bastı.
Through the window, I see a river.
- Pencereden bir nehir görüyorum.
The river winds through the forest.
- Nehir ormanın içinden kıvrılarak gitmektedir.