We crossed the river by boat.
- Nehiri kayıkla geçtik.
He swam across the river.
- O, nehir boyunca yüzdü.
Every spring the river floods here.
- Her İlkbaharda nehir burada taşar.
The river flooded a large area.
- Nehir geniş bir alanı su altında bıraktı.
The river winds through the forest.
- Nehir ormanın içinden kıvrılarak gitmektedir.
Through the window, I see a river.
- Pencereden bir nehir görüyorum.