nedâmet

listen to the pronunciation of nedâmet
التركية - الإنجليزية
penitence, regret, remorse pişmanlık
sorrow
contrite
repent
nedamet duymak/getirmek
to regret; to feel remorse (for)
keder ve nedamet içinde
in sack and ashes
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) pişmanlık, pişman olmak
(Hukuk) Pişmanlık
(Osmanlı Dönemi) (Nedm. den) Pişmanlık, nedâmet etmek
Pişmanlık: "Gözlerime iki damla nedamet yaşı getirmek için dudaklarımı bütün kuvvetimle ısırıyordum."- H. C. Yalçın
nedâmet
المفضلات