nebenfach

listen to the pronunciation of nebenfach
ألمانية - التركية
er {'ne: bınfah} s ek ders, yardımcı ders
[das] yardımcı ders, yan uzmanlık alanı
ek ders
الإنجليزية - التركية

تعريف nebenfach في الإنجليزية التركية القاموس.

minor
yardımcı
minor
{i} üniversitede ikinci branş
minor
ikinci derecede olan
minor
(İnşaat) azınlık

Keşke Tatoeba'da daha fazla azınlık dilleri olsa. - I wish there were more minority languages in Tatoeba.

Yeni yasa dini azınlıkları oy verme haklarından mahrum edecek. - The new law will deprive religious minorities of their right to vote.

minor
ufak

Tom ufak yaralar aldı. - Tom received minor injuries.

Ufak detaylar hakkında endişelenme. - Don't worry about the minor details.

minor
(Ticaret) daha önemsiz
minor
küçük

Giremezsin, çünkü sen bir küçüksün. - Because you're a minor, you can't enter.

Bir avukatın zor bir durumda küçük konularda bile her taşın altına bakması ve aynı konuda sonuca ulaşmak için ısrarla belirtmesi önemlidir. - It is important that a lawyer should leave no stone unturned even on minor points and harp on the same subject to achieve a break through in an impasse.

minor
minör
minor
ikincil
minor
ergin olmayan çocuk
minor
daha küçük
minor
üniversitede ikinci branşa ait
minor
{i} ergin olmayan kimse, rüştünü ispat etmemiş kimse
minor
kücük
minor
rüştünü ispat etmemiş kimse
minor
rüştünü ispat etmemiş
minor
{s} reşit olmayan

Reşit olmayan birinin refahını tehlikeye düşürdüğünüz için tutuklusunuz. - You're under arrest for endangering the welfare of a minor.

Reşit olmayanlar buraya giremez. - Minors can't come in here.

minor
önemi az
minor
{i} (üniversitede) yardımcı branş. 3
minor
(Tıp) Küçük (Parvus'un komparatif şekli), minoris