neben {prp

listen to the pronunciation of neben {prp
الإنجليزية - التركية

تعريف neben {prp في الإنجليزية التركية القاموس.

beside
yanında

Anne bebeğinin yanında yatakta yatıyordu. - The mother lay beside her baby on the bed.

Hepimiz onun yanında gittik. - All of us went besides him.

beside
{e} yanına

Tom Mary'nin yanına oturdu. - Tom sat down beside Mary.

Mary dolaptan ütü masasını çıkardı ve onu açtı, pencerenin yanına yerleştirdi. - Mary pulled the ironing board out of the closet and unfolded it, setting it up beside the window.

beside
{e} dışında

Arkadaşlarının dışında kimse geliyor mu? - Is anyone coming besides your friends?

Tom'un dışında birinin o işi almayı istemesi pek olası değil. - It's unlikely that anyone besides Tom would consider taking that job.

beside
beside oneself kendinden geçmiş çılgınş beside the mark söz dışı
beside
{e} kıyasla
beside
{e} nazaran
beside
munasebeti olmayanş
beside
yanyana
beside
beside göre/yakın
beside
-e nazaran
beside
bitişiğinde
beside
oranla
beside
yanma
beside
-in yanında
beside
{e} başka

Mary'nin İsa dışında başka çocukları var mı? - Did Mary have any other children besides Jesus?

Orada benden başka kimse yoktu. - There was no one there besides me.

ألمانية - الإنجليزية