Tom took an exhilarating walk round the lake. - Tom gölün etrafında neşelendirici bir yürüyüş yaptı.
Tom took an exhilarating walk round the lake.
Tom gölün etrafında neşelendirici bir yürüyüş yaptı.
It was so exhilarating. - O, çok neşelendiriciydi.
It was so exhilarating.
O, çok neşelendiriciydi.