Tom cömert ve iyi huyludur.
- Tom is generous and good natured.
Adayı her ziyaret edişimde, doğanın güzelliğinden etkilendim.
- Whenever I visited the island, I was impressed with the beauty of nature.
Doğayla uyum içinde yaşamayı öğrenmeliyiz.
- We must learn to live in harmony with nature.
Mühendisler, tabiatı anlamaktan ziyade, onu kullanmaya çalışırlar.
- Engineers try to take advantage of nature rather than try to understand it.
Her şey tabiat kanunlarına tabidir.
- Everything is subject to the laws of nature.
Bizim aramızda doğayla ilgili olanlar hariç tapınaklar ve türbeler yoktu, .
- There were no temples or shrines among us save those of nature.
Tom cömert ve iyi huyludur.
- Tom is generous and good natured.
O kesinlikle güzel değil ama iyi huylu.
- She is not beautiful, certainly, but she is good-natured.
Annem, kaygısız, neşeli ve iyi huyludur.
- My mother is carefree, cheerful and good-natured.
Kaba olmamasına rağmen, çok nazik değildir.
- Although he isn't ill-natured, he is not very kind.
Tom cömert ve iyi huyludur.
- Tom is generous and good natured.
Ölüm, doğanın gizlemesi gereken iğrenç bir şey ve bunu iyi yapıyor.
- Death is a disgusting thing that nature has to hide, and it does it well.