Good morning, how are you doing?
- Günaydın, nasılsınız?
How are you two doing?
- Siz ikiniz nasılsınız?
How do you do, Mrs. Jones?
- Nasılsınız, Bayan Jones?
Hello Mimi! How are you?
- Merhaba Mimi! Nasılsın?
How did your interview go?
- Röportajın nasıl gitti?
Do you remember what she was like?
- Onun nasıl biri olduğunu hatırlıyor musun?
What's New Zealand like? Is it as sparsely populated as Australia?
- Yeni Zelanda nasıl bir yerdir? Avustralya kadar seyrek nüfuslu mudur?
What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers.
- Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı.
However we go, we must get there by seven.
- Nasıl gidersek gidelim, yediye kadar oraya varmalıyız.
He knows how to make a radio.
- Nasıl bir radyo yapılacağını bilir.
Few students know how to read Latin.
- Latince'nin nasıl okunacağını çok az öğrenci bilir.
Pardon me, how do I get to Downing Street from here?
- Afedersiniz ,Downing sokağına burdan nasıl ulaşırım?