Yanınıza birkaç peçete alın.
- Take some napkins with you.
Tom peçeteleri dikkatlice katladı.
- Tom folded the napkins carefully.
O, peçeteyi çenesinin altına sıkıştırdı.
- He tucked the napkin under his chin.
Bir peçete alabilir miyim, lütfen?
- May I have a napkin, please?