تعريف nameless, of an unknown person في الإنجليزية التركية القاموس.
- anonymous
- anonim
Akıllı bir okuyucu, anonim kaynaklar dahil, okudukları her şeyi tartmak için istekli olmalıdır.
-An astute reader should be willing to weigh everything they read, including anonymous sources.
John Doe anonim bir kişi için takma bir isimdir.
-John Doe is a nickname for an anonymous person.
- anonymous
- {s} isimsiz
Biz isimsiz bir çağrı aldık.
-We got an anonymous call.
Tom isimsiz bir şekilde sevdiği hayır kurumuna bir milyon dolar yardımda bulundu.
-Tom anonymously donated a million dollars to his favorite charity.
- anonymous
- adı meçhul
- anonymous
- (Ticaret) gizli
Gizli kalmayı tercih ederim.
-I'd prefer to remain anonymous.
Sorular uzun sürmeyecek, ve her şey tamamen gizli tutulacak.
-The questions will not take long, and everything would be kept completely anonymous.
- anonymous
- adı bilinmeyen
Bu şiir adı bilinmeyen bir şair tarafından yazılmıştır.
-This poem was written by an anonymous poet.
- anonymous
- adsız
Adsız Alkolikler'in bir üyesiyim.
-I'm a member of Alcoholics Anonymous.
- anonymous
- yazarı bilinmeyen
- anonymous
- (Bilgisayar) adsız kullanıcı
- anonymous
- (Mimarlık) anonim adsız
- anonymous
- {s} imzasız
- anonymous
- {s} yaratıcısı bilinmeyen
- anonymous
- imzasız olarak
- anonymous
- Özellikle FTP sitelerinde, her Internet kullanıcısının dosya transferi yapabilmesi amaciyla kullanılan kullanıcı adı tanımı. Ad bölümüne anonymous, şifre bölümüne de elektronik posta adresi yazılarak bu alanlara erişilebilir
- anonymous
- anonymously imza koymadan
- anonymous
- ismi meçhul
- anonymous
- (Tıp) Adsız, anomimus
المصطلحات ذات الصلة
تعريف nameless, of an unknown person في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {s} anonymous