Sami lived in a shipping container.
- Sami bir nakliye konteynırında yaşıyordu.
It must have been broken during shipping.
- Nakliye sırasında kırılmış olmalı.
This aircraft company deals with freight only.
- Bu uçak şirketi sadece nakliye ile ilgilenir.
That elevator is for freight only.
- O asansör sadece nakliye içindir.