ألمانية - التركية
تعريف nachtisch في ألمانية التركية القاموس.
- {'na: htiş} r üstlük, tatlı, meyve
الإنجليزية - التركية
تعريف nachtisch في الإنجليزية التركية القاموس.
- dessert
- {i} tatlı
Yemeğini bitirinceye kadar tatlı alamazsın.
-You can't have dessert until you finish your meal.
Oğlumun yediği bir çeşit ve tek tatlı çikolatalı pastadır.
-The one and only dessert my son eats is chocolate cake.
- dessert
- {i} (yemeğin sonunda yenen) tatlı, yemiş, soğukluk
- pudding
- pudding stone jeol
- pudding
- {i} puding
Genellikle kızarmış bifteğe Yorkshire pudingi eşlik eder.
-Roast beef is usually accompanied by Yorkshire pudding.
Çocuklar tatlı için çikolatalı puding yediler.
-The children ate chocolate pudding for dessert.
- dessert
- yemiş soğukluk
- dessert
- yemeğin sonunda yenen tatlı
- dessert
- dessert spoon tatlı kaşığı
- dessert
- soğukluk
- dessert
- (Gıda) meyva
- dessert
- (yemeğin sonunda yenen) tatlı
- afters
- {i} yemek sonrası yenilen şey
- afters
- {i} tatlı
- dessert
- {i} meyve
Tatlı için, Marie çikolatalı pasta ve bir meyve salatasını yapmıştı.
-For dessert, Marie had made her chocolate cake and a fruit salad.
Tatlı için ne istersin, dondurma mı yoksa taze meyve mi?
-What would you like for dessert, ice cream or fresh fruit?
- pudding
- {i} İng. (yemeğin sonunda yenilen) tatlı
- pudding
- The proof of the pudding is in the eating
- pudding
- yığışım
- pudding
- Bir şeyin değeri kullanıldığında anlaşılır
- pudding
- {i} muhallebi, puding
المصطلحات ذات الصلة
ألمانية - الإنجليزية
تعريف nachtisch في ألمانية الإنجليزية القاموس.
- sweet
- dessert
- afters
- pudding
- Er hat mit seiner Schwester den Nachtisch getauscht.
- He and his sister swapped desserts
- Er hat mit seiner Schwester den Nachtisch getauscht.
- He swapped desserts with his sister
- Er und seine Schwester haben Nachtisch getauscht.
- He swapped desserts with his sister
- Er und seine Schwester haben Nachtisch getauscht.
- He and his sister swapped desserts