mutsuzluk

listen to the pronunciation of mutsuzluk
التركية - الإنجليزية
unhappiness

She divorced him after many years of unhappiness. - Birçok mutsuzluk yıllarından sonra, o onu boşadı.

In an ugly and unhappy world the richest man can purchase nothing but ugliness and unhappiness. - Çirkin ve mutsuz bir dünyada, en zengin adam çirkinlik ve mutsuzluktan başka bir şey satın alamaz.

dejectedness
miserableness
unhappiness, misery
infelicity
misery
broodiness
mutsuz
unhappy

We are not as happy or unhappy as we imagine ourselves to be. - Olmayı hayal ettiğimiz kadar mutlu ya da mutsuz değiliz.

I'd be unhappy, but I wouldn't kill myself. - Mutsuz oldum fakat kendimi öldürmedim.

mutsuz
miserable

Tom looked miserable. - Tom mutsuz görünüyordu.

She's rich but miserable. - O zengin ama çok mutsuz.

mutsuz
crestfallen
mutsuz
in poor spirits
mutsuz
(Konuşma Dili) sick at heart
mutsuz
mirthless
mutsuz
in low spirits
mutsuz
joyless
mutsuz
bad
Mutsuz
down in the dumps
mutsuz
unhappiest
mutsuz
unfortunate
mutsuz
infelicitous
mutsuz
unhappy, miserable, downhearted, in low spirits, in poor spirits
mutsuz
woebegone
mutsuz
downhearted
mutsuz
discontented
mutsuz
chapfallen
التركية - التركية
Mutsuz olma durumu, bedbahtlık
mutsuz
Mutlu olmayan, bedbaht
mutsuzluk
المفضلات