muhtemelen

listen to the pronunciation of muhtemelen
التركية - الإنجليزية
probably

It will probably snow tomorrow. - Yarın muhtemelen kar yağacak.

There is probably an easy solution to the problem. - Muhtemelen sorunun kolay bir çözümü vardır.

perhaps

Other life probably exists out there and perhaps in many places. - Muhtemelen oralarda ve belki de birçok yerde başka yaşamlar vardır.

Perhaps Tom is sleeping. - Tom muhtemelen uyuyor.

likely

Tom is likely to arrive before 2:30. - Tom muhtemelen 2.30'dan önce varacaktır.

Which team is likely to win? - Muhtemelen hangi takım kazanacaktır?

likely to

He is likely to win this game. - O, muhtemelen bu oyunu kazanır.

If you do your best, you're likely to succeed. - Elinizden geleni yaparsanız, muhtemelen başarırsınız.

presumably

Presumably, Tom repaired the computer. - Muhtemelen, bilgisayarı Tom tamir etti.

Presumably, the parrot escaped from the cage. - Muhtemelen papağan kafesten kaçtı.

conceivably
easily
presumedly
probably, presumably, chanches are (that)
as likely as not
chances are
perchance
doubtless
peradventure
conceivable
presumptively
suspicious

Tom is probably going to be suspicious. - Tom muhtemelen şüpheli olacak.

Tom said Mary was likely to be suspicious. - Tom Mary'nin muhtemelen şüpheli olacağını söyledi.

the chances are
muhtemelen kaybedebilmek
stand to lose
muhtemelen kazanabilmek
stand to gain
çok muhtemelen
very likely
التركية - التركية
Umulur ki, beklenir ki, görünüşe bakılarak
muhtemelen
المفضلات