It will probably snow tomorrow.
- Yarın muhtemelen kar yağacak.
There is probably an easy solution to the problem.
- Muhtemelen sorunun kolay bir çözümü vardır.
Other life probably exists out there and perhaps in many places.
- Muhtemelen oralarda ve belki de birçok yerde başka yaşamlar vardır.
Perhaps Tom is sleeping.
- Tom muhtemelen uyuyor.
Tom is likely to arrive before 2:30.
- Tom muhtemelen 2.30'dan önce varacaktır.
Which team is likely to win?
- Muhtemelen hangi takım kazanacaktır?
He is likely to win this game.
- O, muhtemelen bu oyunu kazanır.
If you do your best, you're likely to succeed.
- Elinizden geleni yaparsanız, muhtemelen başarırsınız.
Presumably, Tom repaired the computer.
- Muhtemelen, bilgisayarı Tom tamir etti.
Presumably, the parrot escaped from the cage.
- Muhtemelen papağan kafesten kaçtı.
Tom is probably going to be suspicious.
- Tom muhtemelen şüpheli olacak.
Tom said Mary was likely to be suspicious.
- Tom Mary'nin muhtemelen şüpheli olacağını söyledi.