muhkem

listen to the pronunciation of muhkem
التركية - الإنجليزية
fast
steadfast
stedfast
firm, solid, sturdy; tight
fast, firm, strong
securely; tightly
abiding
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Fık: Tefsir edilenlerden daha kuvvetli olan söz. İhtimalli olmayan söz
(Osmanlı Dönemi) Sağlam. Metin. Sıkı sıkıya. Kuvvetli. Tahkim edilmiş. Sağlamlaştırılmış
(Hukuk) Sağlam, kuvvetli; değiştirilmesi olanaksız
Sağlam, sağlamlaştırılmış
(Osmanlı Dönemi) sağlam
Sağlam, sağlamlaştırılmış: "Duvarlar ses geçmeyecek derecede muhkemdi."- Ö. Seyfettin
(Osmanlı Dönemi) MUKANTAR
MUHKEM KAZİYE
(Osmanlı Dönemi) Huk: Kat'i ve sağlam bozulmaz hüküm. Mahkemenin en sonunda vermiş olduğu kararlar. Temyiz mahkemesince tetkik ve tasdik edildikten sonra veyahut temyiz müddeti geçen bir mahkeme kararının, mevzuunu teşkil eden hâdise hakkında, kat'i bir karine ve delil ve kanunen değişmez bir hüküm olarak kabul edilmesi. (Bak: Kaziye-i muhkeme)
MUHKEM KAZİYE
(Hukuk) Kesin hüküm
muhkem
المفضلات