Kentin ulaşım sistemi dağıldı.
- The city's transportation system disintegrated.
Ulaşım için ona güvenebileceğinizi biliyorum.
- I know you can rely on him for transportation.
Bu yer, toplu taşıma araçları için uygun değildir.
- This place isn't convenient for public transportation.
Toplu taşıma sistemi saat gibi çalışır.
- The public transportation system runs like clockwork.
Taşımacılık araçlarımız yok.
- We have no means of transportation.