moving forward

listen to the pronunciation of moving forward
الإنجليزية - التركية

تعريف moving forward في الإنجليزية التركية القاموس.

advancing
ilerleyen
forward
forwarder sevkeden firma
forward
{f} ilerletmek
move forward
yol almak
move forward
ilerlemek
advancing
{f} ileri git
advancing
{i} gelişen
anterograde
anterograd
forward
gelişmiş
forward
ileriye

Arabayı geriye doğru park etmek neden ileriye doğru park etmekten daha kolaydır? - Why is it easier to park the car backwards than forwards?

Jessie küçük eşeği ileriye doğru sürdü. - Jessie urged the little donkey forward.

forward
{f} yeni adrese yollamak
forward
şımarık
forward
ön

Tokalaşmak için öne doğru adım attı. - She stepped forward to shake his hand.

Yaşlı adam öne doğru eğildi ve karısına yumuşak bir sesle sordu. - The old man leaned forward and asked his wife with a soft voice.

forward moving
ileriye giden
move forward
ilerle

Kapıyı kapatabilmemiz için biraz ilerler misiniz? - Could you move forward so we can close the door?

İlerlememiz gerekiyor. - We need to move forward.

move forward
İlerlemek, öne doğru gitmek
anterograde
(Tıp) İleriye ait olan
forward
{i} forvet

Forvet oyuncusu gol attı. - The forward kicked a goal.

forward
{s} ileride olan, öndeki, ön; ileri
forward
{s} istekli
forward
{s} vadeli
forward
{s} ileriye yönelik

Bu, ileriye yönelik büyük bir adımdır. - This is a big step forward.

forward
{s} fazla ileriye giden
الإنجليزية - الإنجليزية
onward
headway
progressive
anterograde
forward
advancing
move forward
progress, advance, move towards the front
التركية - الإنجليزية

تعريف moving forward في التركية الإنجليزية القاموس.

karga yürüyüşü moving forward
by hopping while in a squatting position (an exercise)
moving forward

    الواصلة

    mo·ving for·ward

    التركية النطق

    muvîng fôrwırd

    النطق

    /ˈmo͞ovəɴɢ ˈfôrwərd/ /ˈmuːvɪŋ ˈfɔːrwɜrd/
المفضلات