Ağızlarını kapalı tutsalardı iyi olurdu.
- They had better have kept their mouths shut.
Neden kadınlar gözlerine makyaj yaparken ağızlarını açıyor?
- Why do women open their mouths when they apply makeup to their eyes?
Tom bir şey söylemek için ağzını açtı.
- Tom opened his mouth to say something.
Söylemek istediğin şeyin sessizlikten daha iyi olduğundan emin değilsen ağzını açma.
- Don't open your mouth if you are not certain that what you want to say is better than silence.
Tom oğluna ağzı doluyken konuşmamasını söyledi.
- Tom told his son not to speak with his mouth full.
Tom ağzını kapalı tuttu ve ne olduğunu kimseye söylemedi.
- Tom kept his mouth shut and didn't tell anyone what had happened.
Open your mouth and say 'aah', directed the doctor.
The mouth of the river is a good place to go birdwatching in spring and autumn.
The fish mouthed the lure, but didn't bite.
The mouth of a cave.
My kid sister is a real mouth; she never shuts up.