Alice hoş kokulu bir parfüm kullanıyor.
- Alice is wearing a sweet-smelling perfume.
Mary'nin parfümünün kokusunu aldım, böylece odada bulunmuş olduğunu anladım.
- I smelled Mary's perfume, so I knew she'd been in the room.
Fransız parfümleri üzerindeki vergiler, ABD'de arttırılmıştır.
- Taxes on French perfumes have been increased in the United States.
O parfüm güzel kokuyor.
- That perfume smells good.