O her sabah koşmaya gider.
- She goes running every morning.
Her sabah yürüyüşe çıkarım.
- I take a walk every morning.
Yarın sabah Osaka'ya hareket ediyoruz.
- We start for Osaka tomorrow morning.
Yarın sabah altıda kalkmak zorunda kalacaksın.
- You will have to get up at six tomorrow morning.