Hava, çeşitli gazların bir karışımıdır.
- Air is a mixture of various gases.
Çeşitli şeyler hakkında konuştuk.
- We talked about various things.
Japonya yurtdışından birçok önemli ham madde ithal eder.
- Japan imports various raw materials from abroad.
O ofisteki birçok insanı taklit ediyordu.
- She was mimicking the various people in our office.
Biz değişik başlıklarda konuştuk.
- We talked about various topics.
Değişik bilgiler topladı.
- He collected various information.
Birden fazla sorunumuz var gibi görünüyor.
- It seems we have more than one problem.
Onun önünde aynı anda birden fazla soruna sahip olmak onu sinirlendirir,üzer ve çileden çıkarır.
- To have more than one problem before him at one time makes him irritable, upset and exasperated.
Ayrıca çeşitli konular hakkında konuşmakla çok fazla zaman kaybedeceğiz.
- Besides, we will lose too much time to talk about the various topics.
Diplomatlara çeşitli ayrıcalıklar tanınır.
- Diplomats are allowed various privileges.
You have broken various of the rules.