Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

more than; to a greater degree

listen to the pronunciation of more than; to a greater degree
الإنجليزية - التركية

تعريف more than; to a greater degree في الإنجليزية التركية القاموس.

over
yukarıda

Ocak ayında ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre % 20 yukarıdaydı. - Exports in January were up 20% over the same period of last year.

Zürafa yüzemez çünkü ağırlık merkezi çok yukarıda olduğundan baş aşağı döner. - The giraffe cannot swim because its centre of gravity is so high that it would topple over.

over
-in (her) tarafında
over
süresince
over
-den çok
over
aşağıya

Tom şapkasını gözlerinin üzerine aşağıya indirdi. - Tom pulled his cap down over his eyes.

over
-in üzerine
over
karşıya
over
bitmiş

1920 yazına doğru Kızıl Panik bitmişti. - By the summer of 1920, the Red Scare was over.

Gösteri neredeyse bitmişti. - The performance was almost over.

over
üzerine

Hızlı kahverengi tilki tembel köpeğin üzerine atlar. - The quick brown fox jumps over the lazy dog.

Kızının ölümü üzerine ağladı. - He wept over his daughter's death.

over
öbür tarafa
over
{e} çok

Çok fazla balık avı dolayısıyla, bazı balık stokları şimdi tehlikeli derecede düşük seviyelerde. - Due to overfishing, some fish stocks are now at perilously low levels.

Sevdiğin birinin kaybına çok uzun süre ağlama. - Don't mourn over the loss of your loved one too long.

over
tersine

Nalokson morfin türevi ilaçların aşırı dozunun etkilerini tersine çevirebilen hayat kurtarıcı bir ilaçtır. - Naloxone is a life-saving drug that can reverse the effects of an opioid overdose.

over
üstüne, üzerine; üstünde, üzerinde; üstünden, üzerinden
over
baştan başa

Tom şimdi baştan başa sözleşmeyi okuyor. - Tom is reading over the contract right now.

over
aşırı,-in üstünde
over
geçkin

300'ü geçkin insan tutuklandı. - Over 300 people were arrested.

over
altını üstüne
over
(Askeri) İLERİDE !: Gözcü tarafından, patlamaların gözetleme hattına göre hedefin ötesinde olduğunu belirtmek için yapılan bildirim. Bak. " short"
over
bütün karşıdan karşıya
الإنجليزية - الإنجليزية
over
more than; to a greater degree
المفضلات