O beni bir saatten daha fazla bekletti.
- He kept me waiting for more than an hour.
1,000 yenden daha fazlasına sahip değilim.
- I had no more than 1,000 yen.
Onu çoğu insandan fazla yaptım.
- I've done that more than most people have.
Buradaki çoğu insanın aldığından daha çok ödeme alıyorum.
- I get paid more than most people here do.
... a little more expensive than just a web cam video. ...