Hemen hemen hiç iştahım yok.
- I have almost no appetite.
Tom ve Mary hemen hemen her gün kavga ederler.
- Tom and Mary quarrel almost every day.
Tom ve Mary aşağı yukarı aynı ağırlıktalar.
- Tom and Mary are more or less the same weight.
Onlar aşağı yukarı aynı boyuttalar.
- They are more or less the same size.
Bunu az çok anlıyorum.
- I understand it more or less.
O az çok benim yaşımda.
- She's more or less my age.
Az daha treni kaçırıyordum.
- I almost missed the train.
Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
- A person's heart is approximately the same size as their fist.
Pi sayısı, yaklaşık olarak 3,14 ya da 22/7'ye eşdeğerdir. Sembolü π'dir.
- The number pi is approximately equal to 3.14 or 22/7. Its symbol is π.
Polis, neredeyse bir aydır çalınan eşyaları arıyor.
- The police have been searching for the stolen goods for almost a month.
O neredeyse ölüyordu.
- She almost passed out.
Roman yaklaşık olarak 20,000 adet sattı.
- The novel has sold almost 20,000 copies.
Tom adeta bir kız gibi gözüküyor.
- Tom almost looks like a girl.
Az ya da çok sorunlarını anlıyor.
- He understands more or less his problems.
Bu az ya da çok şu anda söyleyebileceğim şey.
- That's more or less all I can say at the moment.
O yaklaşık olarak benim yaşımda.
- She's more or less my age.
Tom'a az kalsın araba çarpıyordu.
- Tom almost got hit by a car.
Az kalsın Tom'un söylediklerine inanıyordum.
- I almost believed what Tom said.
I've more or less guaranteed myself a top mark in my final exams.
The sporophyte foot is also characteristic: it is very broad and more or less lenticular or disciform, as broad or broader than the calyptra stalk , and is sessile on the calyptra base.
... leading finance figure at the moment but actually that's more or less true or ...
... Fleming found Penicillin more or less by accident as a mold. Jenner found the Small ...