Tom ve Mary hemen hemen her gün kavga ederler.
- Tom and Mary quarrel almost every day.
Tom ve Mary hemen hemen her zaman okuldan sonra tenis oynarlar.
- Tom and Mary almost always play tennis after school.
Tom ve Mary aşağı yukarı aynı ağırlıktalar.
- Tom and Mary are more or less the same weight.
Bu kitap aşağı yukarı 20 avroya mâl oldu.
- This book costs more or less 20 euros.
Onun sorunlarını az çok anlıyor.
- He understands her problems more or less.
Bunu az çok anlıyorum.
- I understand it more or less.
Az daha treni kaçırıyordum.
- I almost missed the train.
Tom yaklaşık olarak benimle aynı yaşta.
- Tom is approximately the same age as me.
O yaklaşık olarak üç saat sürecek.
- It'll take approximately three hours.
O neredeyse ölüyordu.
- She almost passed out.
Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg neredeyse bir kazanova.
- The founder of Facebook, Mark Zuckerberg, is almost a casanova.
Roman yaklaşık olarak 20,000 adet sattı.
- The novel has sold almost 20,000 copies.
Tom adeta bir kız gibi gözüküyor.
- Tom almost looks like a girl.
Bu az ya da çok şu anda söyleyebileceğim şey.
- That's more or less all I can say at the moment.
Az ya da çok sorunlarını anlıyor.
- He understands more or less his problems.
O yaklaşık olarak benim yaşımda.
- She's more or less my age.
Az kalsın Tom'un söylediklerine inanıyordum.
- I almost believed what Tom said.
Tom'a az kalsın araba çarpıyordu.
- Tom almost got hit by a car.
I've more or less guaranteed myself a top mark in my final exams.
The sporophyte foot is also characteristic: it is very broad and more or less lenticular or disciform, as broad or broader than the calyptra stalk , and is sessile on the calyptra base.
... leading finance figure at the moment but actually that's more or less true or ...
... Fleming found Penicillin more or less by accident as a mold. Jenner found the Small ...