Servetine rağmen, memnun değil.
- Despite his riches, he's not contented.
Bütün servetini kaybetti.
- He lost all his riches.
Brezilya çok zengindir; onun zenginliği çok büyüktür; kahve onun en büyük zenginliklerinden biridir.
- Brazil is very rich; its richness is immense; coffee is one of its greatest riches.
Öldüğünüz zaman, tüm zenginlikleriniz sizin için değersiz hale gelecektir.
- When you die, all your riches will become worthless to you.