O bir köstebek kadar kördür.
- He is blind as a mole.
Dan İngiliz hükümetine çok gizli bilgiler satan bir köstebekti.
- Dan was a mole selling top secret information to the British government.
Vücudumuzdaki her molekülün benzersiz bir şekli vardır.
- Each molecule in our body has a unique shape.
Onun yüzünde bir ben var.
- She had a mole on her face.
Bu molekül, kristalli bir yapıya sahip.
- This molecule has a crystalline structure.
Bir molekül atomlardan yapılmıştır.
- A molecule is made up of atoms.
Bir su molekülünün iki hidrojen atomu ve bir oksijen atomu vardır.
- A water molecule has two hydrogen atoms and one oxygen atom.
Bir molekül atomlardan yapılmıştır.
- A molecule is made up of atoms.
A structure with a breakwater on one side, and a cargo handling facility on the otherUS FM 55-15 TRANSPORTATION REFERENCE DATA; 9 June 1886.
It’s like whack-a-mole: as soon as you fix one, another appears.