modern, current; pertaining to the present time

listen to the pronunciation of modern, current; pertaining to the present time
الإنجليزية - التركية

تعريف modern, current; pertaining to the present time في الإنجليزية التركية القاموس.

contemporary
çağdaş

Çağdaş edebiyat okuyor. - He studies contemporary literature.

Hangi çağdaş yazarları seviyorsun? - What contemporary authors do you like?

contemporary
modern
contemporary
{i} eşzamanlı şey
contemporary
günümüzecontemporary with ile çağdaş
contemporary
eş zamanlı şey
contemporary
aynı zamana ait
contemporary
{s} aktüel
contemporary
yaşıt
contemporary
akran
contemporary
{i} aynı zamanda yaşamış olan kimse
contemporary
çağdaş (akın/yazar/vb.)
contemporary
diğeriyle aynı dönemde doğan/yaşayan kimse
contemporary
{s} eş zamanlarda yaşamış olan
contemporary
{s} çağcıl
contemporary
asri
contemporary
{s} çağdaş, muasır
contemporary
(sıfat) modern, çağcıl, aktüel, günümüze ait, çağdaş, yaşıt, eş zamanlarda yaşamış olan
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} contemporary
modern, current; pertaining to the present time
المفضلات