O onun hakkında alay ederek konuşuyor.
- He talks about it mockingly.
O onun hakkında alay ederek konuşuyor.
- She talks about it mockingly.
Kör bir insanla alay etmek acımasızcadır.
- It is cruel to mock a blind man.
Kör bir insanla alay etmek acımasızcadır.
- It is cruel to mock a blind man.
Çabalarımla alay etti.
- He mocked my efforts.
Taklit aptalların yiyeceğidir.
- Mockery is the food of fools.
Sonuç olarak, o teknik olarak doğru bir şey alır ama esasen o bir taklittir.
- As a result, he gets something which technically is correct, but in its essence is just a mockery.
Tom Mary ile başarısızlığı için alay etti.
- Tom mocked Mary for her failure.
O, profesörün konuşma şekli ile alay etti.
- He mocked the way the professor speaks.
Mocking is Catching was the title of a 1726 song by Henry Carey.
He got a B in his History mock, but improved to an A in the exam.