تعريف mixing في الإنجليزية التركية القاموس.
- karışım
Kahve ve kakao karışımını severim.
- I like mixing coffee and cocoa.
- (Sinema) bileştirme
- karıştırıcı
- karıştırarak
- harmanlama
- karma
Beton karma tesisi sadece şantiyeden bir mil uzakta.
- The concrete mixing plant is just a mile from the worksite.
- {f} karıştır
Seni ağabeyinle karıştırıyordum.
- I was mixing you up with your older brother.
Karıştırma tesisinden şantiyeye beton taşımak için doksan dakikamız var.
- We have ninety minutes to carry the concrete from the mixing plant to the worksite.
- karıştıran
- karıştırma
Cümle karıştırmak eğlencelidir.
- Sentence mixing is funny.
Karıştırma tesisinden şantiyeye beton taşımak için doksan dakikamız var.
- We have ninety minutes to carry the concrete from the mixing plant to the worksite.
- Miksaj, ses mühendisliğinde, alınmış ham kayıtların, birbiriyle karıştırılması
- karışması
- karışma
- mix
- {f} karıştırmak
İşi eğlenceyle karıştırmaktan hoşlanmıyorum.
- I don't like to mix business with pleasure.
Bu maddeleri karıştırmak tehlikelidir.
- It's dangerous to mix these substances.
- mix
- karışım
Hava, çeşitli gazların bir karışımıdır.
- Air is a mixture of various gases.
Hava bizim göremediğimiz gazların karışımından oluşuyor.
- Air is a mixture of gases that we cannot see.
- mixing bowl
- (Gıda) karıştırma kabı
- mixing ratio
- (Meteoroloji) karışma oranı
- mixing time
- karıştırma süresi
- mixing water
- (İnşaat,Teknik) karışım suyu
- mixing apparatus
- karıştırma cihazı
- mixing console
- karıştırma masası
- mixing console
- bileştirme masası
- mixing cream
- krema
- mixing bowl
- Çırpma kabı
- mixing console
- karıştırma masası, bileştirme masası, seslendirme masası
- mixing efficiency
- karıştırma verimi
- mixing point
- karışım noktası
- mixing ratio
- karışım oranı
- mixing table
- karıştırma masası, bileştirme masası, seslendirme masası
- mixing valve
- karıştırma valfı
- mixing body
- (Otomotiv) karışım odası
- mixing body
- (Otomotiv) karıştırma odası
- mixing box
- karışım kutusu
- mixing box
- karışım hücresi
- mixing chamber
- hava karışım hücresi
- mixing chamber
- karıştırma haznesi
- mixing chamber
- karışım odası
- mixing circuit
- karışım çevrimi
- mixing concrete
- betonun karıştırılması
- mixing console
- seslendirme masası
- mixing control
- karışım kontrolü
- mixing depth
- (Meteoroloji) karışma derinliği
- mixing duct
- karışım kanalı
- mixing factor
- (Nükleer Bilimler) karışma faktörü
- mixing head
- (Otomotiv) karışım kafası
- mixing length
- (Askeri) karışma mesafesi
- mixing length model
- (Askeri) karışım uzunluğu modeli
- mixing method
- karıştırma yöntemi
- mixing motion
- karıştırma hareketi
- mixing pit
- karıştırma çukuru
- mixing plant
- karıştırma tesisi
- mixing pump
- karışım pompası
- mixing room
- (Tekstil) karışım odası
- mixing speed
- karıştırma hızı
- mixing speed
- karma hızı
- mixing table
- karıştırma masası
- mixing table
- seslendirme masası
- mixing table
- (Sinema,Teknik) bileştirme masası
- mixing tower
- karıştırma kulesi
- mixing train
- karıştırma katarı
- mixing train
- toprak beton katarı
- mixing truck
- (İnşaat) mikser kamyonu
- mixing unit
- harmanlama ünitesi
- mixing unit
- karıştırma birimi
- mixing valve
- karıştırma vanası
- mixing valve
- ılıştırma vanası
- mix
- karışmak
- mix
- (Bilgisayar) kar
Yağ ve suyu karıştıramazsın.
- You can't mix oil and water.
Hava, çeşitli gazların bir karışımıdır.
- Air is a mixture of various gases.
- mix
- (Sinema) bileştirme
- mix
- (Gıda) katmak karıştırmak
- mix
- katıştırmak
- back mixing
- geri karıştırma
- concrete mixing machine
- betoniyer
- create by mixing
- karıştırarak yap
- humidity mixing ratio
- nem karışım oranı
- machine mixing
- makineyle karıştırma
- mix
- kaynaşmak
- mix
- birleşim
- mix
- uyum sağlamak
- mix
- {f} karıştır
Yağ ve suyu karıştıramazsın.
- You can't mix oil and water.
Yağ ve suyu karıştıramazsın.
- You cannot mix oil and water.
- Concrete Batching and Mixing Plant
- (İnşaat) Beton Santrali
- after mixing
- karışım sonrası
- video mixing desk
- reji masası, yönetim masası
- amount of mixing
- karma miktarı
- amount of mixing
- karıştırma miktarı
- batch mixing
- harman karışımı
- batch mixing time
- harman karıştırma süresi
- central mixing plant
- (İnşaat) merkezi harmanlama tesisi
- entropy of mixing
- (Kimya) karışma entropisi
- horizontal mixing
- (Askeri) yatay yönde karışım
- lateral mixing
- (Askeri) yanal karışım
- mix
- {i} karışma
İlaç ve alkol çoğu zaman karışmaz.
- Medication and alcohol often don't mix.
İş ve dostluk karışmaz.
- Business and friendship don't mix.
- mix
- {f} karıştırmak, birbirine karıştırmak; karışmak: Oil and water won't mix. Yağ, su ile karışmaz
- mix
- {i} bileşim
- mix
- kanşıklık veya şaşkınlık hali
- mix
- be mixed up zihni karışmak
- mix
- {f} into -e katmak
- mix
- {f} katmak
- mix
- {i} karışıklık
Bir karışıklık olmuş olabilir.
- There might've been a mix-up.
- mix
- {f} uyuşmak
- mix
- birbirine karıştırmak
- mix
- {f} karmak
- mix
- {i} karıştırma
Karıştırma kabında tüm malzemeyi birleştirin.
- Combine all the ingredients in the mixing bowl.
Cümle karıştırmak eğlencelidir.
- Sentence mixing is funny.
- mix
- atılmak
- mix
- {f} melezlemek
- mix
- melez elde etmek için çiftleştirmek
- mix
- {f} melez elde
- sediment mixing length
- sediment karışma uzaklığı
- time of mixing
- karıştırma zamanı
- vertical mixing
- (Askeri) düşey karıştırma
- vertical mixing
- (Denizbilim) dikey karışma