O, hatalarını kolayca kabul edecek bir adam değildir.
- He is not a man to admit his mistakes easily.
Hatalar yapmaktan korkmayın.
- Don't be afraid of making mistakes.
Yanlışlıkla onun şemsiyesini aldım.
- I took his umbrella by mistake.
Faturamda bir yanlışlık olduğunu düşünüyorum.
- I think there's a mistake in my bill.
Yanlışlıkla eldivenlerimi ters yüz giydim.
- I put my gloves on inside out by mistake.
Faturamda bir yanlışlık olduğunu düşünüyorum.
- I think there's a mistake in my bill.
Hatalar yapmaktan korkmayın.
- Don't be afraid to make a mistake.
Büyük bir hataydı ki, o caydı.
- He broke his promise, which was a big mistake.
Kusura bakma ama hatalısın.
- Excuse me, but you're mistaken.
Tom'un yanılmadığını umuyorum.
- I hope that Tom wasn't mistaken.
Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı.
- A stranger tapped me on the shoulder from behind. He must have mistaken me for someone else.
Let's just say that mistakes were made. Twenty-eight years and plenty of mistakes were made.
... Since they found mistakes since they are in the guilty, ...
... if they catch you secretly watching them while they make mistakes, they put the thing away ...