O çalışırken bir kaza yaptı.
- She had an accident while working.
Kaza çok fazla ölüme neden oldu.
- The accident has caused many deaths.
Bu, rastlantı değildi.
- This was no accident.
Bu keşif tamamen rastlantıydı.
- That discovery was quite accidental.
Dün gece restoranda kazara benim öğretmenimle karşılaştım.
- I met my teacher by accident at the restaurant last night.
Kazara Jane ile karşılaştım.
- I met Jane by accident.
Karşılaşmamız oldukça raslantıydı.
- Our meeting was quite accidental.
Sıkıntıya rağmen, mimar dünya çapında üne ulaştı.
- Despite adversity, the architect achieved worldwide fame.
Çok sıkıntımız vardı.
- We've had a lot of adversity.
Onu tanımam tamamen tesadüftü.
- It was pure accident that I came to know her.
Savaş tesadüfen patlak vermedi.
- The war didn't break out by accident.
Güçlüklerle cesaretle yüzleş.
- Face adversity with courage.